Bazen gün, zihnin gürültüsüyle ağırlaşır. Düşünceler iplik iplik birbirine dolanır; “iç ses” dediğin o dingin yankı, kalabalığın arasında görünmez olur. İşte tam burada, küçük bir alevin önünde oturmak, karanlığın içinden fısıldayan bir ışığı dinlemek gibidir. 3. Göz Çakra Mumu , bu sessiz öğretinin kapısını aralar: önce mekânı sakinleştirir, sonra zihnin kıvrımlarına yumuşak bir parlaklık bırakır.
Hepimizin yolculuğu aynı yerde başlar: karanlık ama huzur dolu bir rahim içinde, kalp atışları ve nefes yerine yankılanan bir sessizlikte. O ilk ev, yalnızca bir bedeni değil, aynı zamanda bir güven duygusunu da örer. Zamanla büyür, dış dünyanın sesleri araya girer, hayatın yükleri omuzlarımıza biner. Fakat ruh, her zaman o ilk huzuru arar: korunmuş olmayı, koşulsuz sevgiyi, yeniden doğmayı… Anne Karnı Şifası Mumu , tam da bu özleme cevap verir.